Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
küçükbahçem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
küçükbahçem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

KüçükBahçem'de istiridye mantarı...

Bir sitede (www.indirdik.com) kendisi yetiştirmek isteyenler için hazır istiridye mantarı üretim seti satılıyordu. Ben kaçırır mıyım bu fırsatı, hemen verdim siparişi. Ertesi gün kapımdaydı 1 paket mantar kültürü.



Paketi açınca güzel de bir sürprizle karşılaştım, gelirken bile torbanın kenarından mantar fırlamış.


Mantar yetiştirmek için hazırlanan kompost, pastörize edilmiş ve zenginleştirilmiş saman ve mantar organizmaları entegre edilmiş misellerden oluşuyor. Sitede tarif edildiğine göre;

  • Bir çok mantar çeşidinde olduğu gibi istiridye mantarının da gelişmesi için bol ışığa  ve yüksek oranda neme (%75 - %90) ihtiyacı var.
  • Ortam sıcaklığı ortalama 20 derece olmalı.
  • Mantarın bulunduğu ortam sık sık havalandırılmalı.


Ben gelen paketi KüçükBahçe'de bir yere astım. Havalandırma, aydınlatma ve ısıtma problemim yok. Fakat kompostun ve poşetten çıkan mantarın nemli kalması gerekiyor. Poşedi her gün suladım ama bunun pek işe yaradığı söylenemez. Dolayısıyla verim düşük oldu, çıkan mantarlar da hemen kurudu...


An itibari ile poşet hala yerinde duruyor, bazen poşetin deldiğim yerlerinden bir mantar kafasını uzatıyor ama nemli bir ortam sağlayamadığımdan fazla büyüyemeden kuruyup gidiyor. Bir öğün çıkartacak kadar mantar elde edemedim. Hatta verdiğim parayla pazardan çok daha fazla mantar alabilirdim. Fakat konu parası değil zaten, kendim yetiştirmeyi denemiştim. Eh işte, "KüçükBahçem'de mantar da" besledim (yetiştirdim yerine besledim yazmak sanki daha uygun gibi) diyebilecek kadar bir şeyler yetiştirebildik hasbelkader...


Esen kalın.

Ö.Y. 28 Ağustos 2014 @ Esk.



Küçükbahçem'den 2013'de ilk ürünler

Küçükbahçe'mde 2013 sezonunu 15 Mayıs'da açmıştık. Geçen süre zarfında diktiğim fideler biraz büyüdü, şöyle ki:

Bahçenin genel durumu
Yine bağladım fuarlardan aldığım rengarenk yaka kartı fularlarını ve bahçem yine çingene çadırına döndü.
Fotoğrafın sol üst köşesinde görünen şişe sinek yakalamak için bir tuzak. Yapımını şurada anlattım. TIKLAYINIZ


İlk biberler
 Yukarıdaki fotoğraftakiler biberlerim aşağıdakiler pembe domateslerin ilk ürünleri. Ben daha fazla pembe domates diktiğimi sanıyordum ama sanırım yine bir karışıklık oldu, çünkü sandığımdan daha fazla çeri domatesi varken daha az pembe domates görünüyor bahçede. Aynı durum Jalepeno biberlerim için de geçerli. Halbuki ben bu sene bol acılı jalepeno yetiştirip bol bol turşusunu yapacaktım.
İlk domatesler

Geride bıraktığımız 3 yılda, kopardığım her bir biberi, domatesi, salatalığı, patlıcanı türüne göre ayrı ayrı tartmıştım istatistik çıkartmak için. Bu sene tartmayacağım, tartınca bereketi kaçıyor :) Koparıp koparıp yiyeceğim.

12.07.13 @ Eskişehir
Esen kalın..


KüçükSeram ve turplarım; turp gibiler maşallah...


KüçükSeram ve turplarım; turp gibiler maşallah...

KüçükBahçem'deki KüçükSeram'ın açılışını yapmıştım 17 Aralık 2011'de. Daha orada sera falan yokken; biberleri, domatesleri, patlıcan, peppino ve altın çilekleri söktükten ve bahçeyi kabaca çapalayıp temizledikten sonra; KüçükBahçem boş durmasın diye birkaç avuç kara lahana ve turp tohumu serpmiştim. Turplar ve lahanalar kendilerini gösterir gibi olduğu vakit de üzerlerine serayı oturttum.

Seranın altında daha korunaklı olduğu için Eskişehir'in meşhur soğuk ayazından fazla etkilenmediler, yavaş yavaş büyüyorlar burada.

Tohumları düzenli olarak ekmeyip avuç avuç serpiştirdiğim için rasgele yerlerde çimlendiler. Arada bir bazılarını sökerek ayıklıyorum ki birbirlerinin büyümesine engel olmasınlar.

Bu fotoğrafları da çekeli bir hayli zaman oldu, şimdi biraz daha seyrekler ve biraz daha büyümüş haldeler turplarım.



Bu yazıyı yazarken aklıma geçenlerde gözüme takılan bir haber geldi: Turplar Vadisi. Günümüzde iletişim kanallarını doğru ve akıllıca kullananlar (akıllıca kullanmaya pek de gerek yok aslında Bknz. Doğuş ve saksısı) bir anda milyonlarca kişiye ulaşabiliyorlar. Bunun güzel örneklerinden birisi de, Türkiye'nin turp ihtiyacının yüzde 70'ini karşılayan Osmaniye'nin Kadirli ilçesi çiftçilerinin çekmiş olduğu "Turplar Vadisi" isimli iki bölümlük kısa video. Bu video sayesinde hem ilçelerini hem de ürünlerini büyük kitlelere tanıtmış oldular. Tebrik ediyoruz kendilerini.

Turplar Vadisi 1. Bölüm için tıklayınız-->  http://www.youtube.com/watch?v=wwHNz1fAR2c
Turplar Vadisi 2. Bölüm için tıklayınız-->  http://www.youtube.com/watch?v=uO0Vh5HmBJY

Her şey gönlünüzce olsun.

KüçükBahçem'de 2011'in Son Pembeleri

Bu sene yaz geç geldi, erken gitti. Artık Eskişehir'de havalar iyice serinledi, güneş de yüzünü az göstermeye başladı. Dolayısı ile artık domates bitkileri çiçeklenmediği gibi yeşil domatesler dahi kızaramaz oldu.

KüçükBahçem'den en son topladığım pembeler 1kg'dan fazla gelmişti...




Bu pembeleri topladıktan sonra da dallardaki yeşiller bir türlü pembeleşemedi.
Geri plandaki pepinolara da dikkatinizi çekerim




Salkım çerilerim de alacalı kaldı...

Zaten bu sene pembe domates diye diktiklerimin çoğu bir karışıklık nedeniyle salkım çeri çıkmıştı. Bu yüzden de pembe domates üretimim çok az oldu.

Yine de tohumlarından aldım bir sonraki sene için. Yine geçsin sonbahar-kış, gelsin ilkbahar-yaz; yine tohumları çimlendireceğim, yine dikeceğim fideleri KüçükBahçem'e sonra da toplayacağım pembelerimi inşallah.

KüçükBahçem'de, domateslerimin gölgesinde de kalsa geri planda  yetişen patlıcanlarım, altın kirazlarım hatta pepinolarım bile var bir kaç tane de olsa.

Olgunlaşan altın çileklerimin tadı son derece güzel. Marketten aldıklarımdan eksiği yok fazlası var.

Soldaki patlıcan sağdaki ise pepino. Şekli ve desenleri  ne kadar da birbirine benziyor. Acaba pepino mu patlıcana baka baka olgunlaşıyor yoksa patlıcan mı peppinoyu örnek alıyor. Aslında alışık olduğumuz üzere patlıcanın morumsu siyah olması gerektiğine göre belki KüçükBahçem'deki bu patlıcanlar pepinoya benzemeye çalışmışlar diye zannediyorum.

Henüz pepinoları toplamadım ama patlıcanın 3 tanesi 1.3 kg geldi.

Şimdilik KüçükBahçem'den haberler bu kadar, sağlıcakla kalın. Her şey gönlünüzce olsun.
.



İşyerimizdeki KüçükBahçem'izde Bağbozumu

Yine geldik doğrusuyla, yanlışıyla bir sezonun sonuna. Bu sezonda da kendimizce bir şeyler yetiştirmeye çalıştık KüçükBahçem'izde. Dolayısıyla girişte "doğrusuyla yanlışıyla" demiş olsak da bu işte her şey doğruydu. Ne demiş büyükler, "Galiptir bu yolda mağlup".

Eksik olmasın bir kaç iş arkadaşımızla birlikte, öğlen saatlerini değerlendirmek amacıyla bahçemizin bir kenarında salatalık, domates, biber, altın çilek, kavun, kabak hatta peppino bile yetiştirdik.

Bizim için güzel bir eğlence oldu. Kendi yetiştirip kendimiz yediğimiz sebzelerin de tadı bir başka oluyor elbete. Bu sene doamtese ve salatalığa para vermedik. Tamamen KüçükBahçem'izden karşıladık bu ihtiyacı. Toprak şirketten, su şirketten. (Toprak zaten boş duruyordu ama şirketin suyunu kendi çıkarınız için kullanmışsınız diye düşünenlere cevaben: biz de tuvalete birer kez eksik girmek suretiyle sifon suyundan tasarruf ettik, bu böyle biline !)

Maalesef Eskişehir'de yaz sezonu kısa sürüyor. Üstüne bir de bu sene yaz geç geldi, yağışlar uzun süre kesilmedi. Dolayısı ile fideleri toprağa geç diktik. Şimdi ise artık havalar iyice soğudu. Bağbozumu  zamanı geldi KüçükBahçem'izde. İçimiz acıyarak söktük bize bol bol ürün vermiş domatesleri, biberleri, patlıcan bitkilerini...


En uzun kökler altın çileklerde, sımsıkı sarılmış toprağa bırakmıyor...

Son mahsuller...

İlk etapta sadece örtü altındaki domateslere dokunmadık. Bunları sökmek ertesi güne kaldı. Onların da akibeti aynı oldu.


ve günün sezonun sonunda işyerimizdeki KüçükBahçem'iz seneye yeniden fidelerle buluşmak üzere temizlendi, çapalandı, kabartıldı. "İnşallah" seneye bu seneden edindiğimiz tecrübelerle amatör bahçeciliğimize devam...


Meraklısına maceramızın tamamı şu linklerde:

15 Haziran 2011 İşyerindeki KüçükBahçem'iz 

02 Temmuz 2011 İşyerindeki KüçükBahçem'izin ilk mahsülleri

27 Temmuz 2011 Hıyarlar İşyerimizdeki KüçükBahçem'izden...

19 Ağustos 2011 Bundan böyle domatesler de işyerimizdeki KüçükBahçem'izden...

11 Eylül 2011 Bayram dönüşü işyerimizdeki KüçükBahçem'iz


Görüşmek umuduyla...

Yapışık ikizler

Hayır hayır, aklınıza ilk gelen doğru değil; kesinlikle hormon kullanmadım. Bitkilerimi KüçükBahçem'de tamamen doğal, organik olarak yetiştirmeye çalışıyorum. Fakat arada bir de olsa böyle ikizi az gelişmiş ürünler ortaya çıkabiliyor. Hemen genetiği bozuk ya da hormonla şekli şemali bozulmuş anlamı çıkartılmamalı.

Siyam ikizi biberim


ve domatesim.


Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

Ramazan Bayramının Ardından KüçükBahçem

Bu sene ilk defa bir kaçamak yapıp bayramda evimizden uzağa, Antalya'nın sessiz sakin bir köşesi olan Adrasan'a gittik. (Gidiş-dönüş ve tatil maceralarımızı ayrı bir yazıya saklıyorum.) Dönüşte KüçükBahçem'i pek bir dolu buldum. Sağolsun komşularımız bahçeyi susuz bırakmamışlar. Susuz bırakmamışlar da, domatesleri biberleri de hiç toplamamışlar. Halbuki taze taze dalından koparıp yeselerdi keşke, KüçükBahçemin güzelliği burada zaten. Yoksa amacımız zaten buradan çokça mahsül kaldırıp pazara çıkarmak değil. Domates, biber paylaşıldıkça güzel...

Susaklar dizi dizi olmuş


Bu sene küçük bir karışıklık sonucunda pembe domates diye diktiğim domates fidelerinin tamamına yakını salkım çeri (cherry) çıktığı için misket gibi domatesler KüçükBahçem'in her yerini sardı...


Salkım çeriler de pek bir arsız çıktı birader. Bahçedeki tüm bitkileri sardı, bahçenin tamamını kapladı neredeyse.

Hıyarlar İşyerimizdeki KüçükBahçem'izden...


"FaceBook'da sanal olarak çiftçilik yapacağımıza birkaç arkadaş işyerimizdeki bahçenin bir kenarında doğal olarak bir şeyler yetiştirmeye çalışıyoruz."
demiştik 2 Temmuz tarihinde.(Bu yazı dizisinin başlangıcını merak edenler için tam da şurada--> tıklayınız.)



O günden bugüne pek çok köprünün altından çok sular aktığı gibi bizim bahçedeki karıklardan da pek çok su akıttık. Akıttığımız bu sular ve arada verdiğimiz organik gübreler bize "şimdilik" salatalık ve biber olarak geri dönüyor. İki-üç günde bir aşağıdaki fotoğraftaki kadar mahsül alıyoruz ve beş arkadaş arasında eşit olarak paylaşıyoruz.

 Hıyara gel, bibere gel...

Susaklar, domatesler, kavun ve kabaklar da yolda. Serçelerden, farelerden ve saksağanlardan bize kalırsa inşallah onların da tadına bakabileceğiz.

25 Temmuz 2011 Pazartesi itibari ile bahçemizin son durumu

15 Haziran 2011 tarihinde ilk yazısını yazdığım işyerindeki KüçükBahçe'mizdeki gelişmeler devam ediyor. Hemen hemen her öğlen arası ya yabani otları yoluyoruz ya da günlük mahsülümüzü topluyoruz büyük bir keyifle.


Sanal hıyar yemekten daha lezzetli...
.

KüçükBahçem'de 2011 Yılı İlk Hasatlarım


İşyerimdeki KüçükBahçem'izden iki üç günde bir adam başı 2-3 salatalık, 3-4 biber toplamamıza rağmen evimin önündeki KüçükBahçem'den ilk mahsülü almam biraz gecikti.


Bahçeme diktiğim pepino, domates, patlıcan, biber, altın çilek, su kabağı, patates, fasulye bitkileri büyüyorlar. Henüz kızarmasalar da bol bol domatesim var.

Geçen sene yere düşen sarımsı sırık domateslerin tohumlarından kendiliğinden çıkan bir domates bitkisi

Bu sene dalından koparıp taze taze tadına baktığım ilk ürün biber oldu.
Jalapeno biberlerim dalında

İlk hasatım bir kaç tane jalapeno ve sarı süs biberi (biberiye) oldu. Hepsi de acı. Hatta jalapenolar o kadar acı ki acı seven birisi olarak ben yiyemedim...

Bu sene de topladığım her ürünü tartıp kaydedeceğim. Geçtiğimiz sene ile kıyaslamak istiyorum.

Herkese bol hasatlar...

.



Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | ReviewSilo - Reviews for e-Shopping