Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
ligustrum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ligustrum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ligustrumlar; Before-After yani Öncesi-Sonrası

[İlk yayın tarihi 27 Mayıs 2018]

Ramazan ayındayız, oruç kafaya vurdu. Oyalanacak, vakit geçirecek bir şeyler lazım. Bahçe çitlerini oluşturan ligustrumlar gözüme takılıyordu epeydir. Çünkü son zamanlarda yağan bol yağmur ve güneşin etkisiyle coştukça coştu bizim ligustrumlar Tükçe adı ile Kurtbağrı.

Komşudan rica ettim ödünç aldım budama makasını giriştim çitlere. Oğlum ve kızım da yardım ettiler elbet, onların desteği olmasaydı işim zordu...

Bakınız KüçükBahçem'in 2010 Haziran'ındaki hali aşağıdaki gibiymiş:



Çocuklarım hep bahçe işlerinin içindeydiler, sene 2013


....before'u gösterdik şimdi de sıra After'da..

Bu fotoğraf da bugün çekildi Küçükbahçem'den.


Sol taraf Before, sağ taraf After Budama


Nasıl? Büyümüşler mi?
Ligustrumlar değil benim fidanları diyorum nasıl da büyümüşler değil mi sıpalar?

Zaman inanılmaz hızla akıyor, yetişmeyi çoktan bıraktım takip edemiyorum artık. Buraya bir yazı yazmayalı bile yıllar geçmiş. Bir ara neredeyse her gün bir şeyler karalıyordum halbuki; ah ahh (el bir sallanır, neydi o günler dercesine)

Boş verelim blogu, bahçeyle bile ilgilenemiyorum çoktandır. Ah ben gençken, bilirsiniz ne kadar da çok ilgileniyordum bir zamanlar. Domatesin, biberin, patatesim, peppinonun büyümesini gün gün takip ediyordum. Ya şimdi... Bahçeyi bile unuttum desem abartı olmaz.

Her neyse...işte böyle...

Oğlum ve kızım olmasa benim işler bitmezdi :) Hep birlikte bir giriştik çitlere. Tıraş etme zamanı gelmiş de geçmiş meğerse. Sağını solunu toparladık çitlerin, en azından şekilli oldu biraz daha.


Oğlum budama yaparken

Kızım çitleri budarken

Aha bu da ben...


Esen kalın, belki arada bir bir şeyler yazarım. Kime umurundaysa sanki...

Anahtar kelimeler:
ligustrum, lugustrum, kurtbağrı, babamonk, oğulmonk, kızım ve oğlum böcekler, bahar geldi, yağmur yağdı, güneş açtı, çitler coştu, inek içti, dağa kaçtı,


KüçükBahçem'in seyir defteri; Ağustos'14

Kapımın önündeki minicik ama benim gözümdeki koskocaman KüçükBahçem'e 2014 sezonu fidelerini 1 Haziran'da toprağa vermiştik hatırlarsanız -> buraya tıklayın<- hatırlayın o halde.

O zamandan bu zamana bir hayli vakit geçti ve ben hiç bir gelişmeyi bloga aktar(a)madım. "Who Cares" diyebilirsiniz ama ola ki birinin umurundaysa diye benim umurumda olduğundan, KüçükBahçem'in son durumundan biraz bahsedeyim "care" edenlere.

Her gün biber topluyorum, ve hatta domates bile toplamaya başladım bu ara. Biliyorum biraz geç kaldım ama maalesef bu sene Eskişehir'in havası da bir acaip. O yüzden geç dikmiştim fideleri, dolayısıyla ürün de gecikti, ama dert değil zaten şu anda domatesin en pahalı olduğu dönem. O yüzden kendi bahçemdeki domatesleri şu anda yemek daha hesaplı geliyor bana.

Patlıcan da var yine ve her sene olduğu gibi  çok lezzetli. Bahçedeki domatesler karışık bu sene. Çeri de var, pembe de, oturak da. Biberler de çeşitli; kapya, kıl, saksı, süs, çarliston... Hepsinden birer ikişer kök, çok fazla değil. Ha 1 sandık da patates var, unutuyordum az daha...

Bu sene ilaveten İstiridye Mantarı (evet mantar), balkabağı ve limon var KüçükBahçem'in bu sene vizyona giren bölümünde. Onlardan ayrıca bahsedeceğim. Ama biz öncesine gidelim yani flashback yapalım biraz.

-=(0)=-

Öncelikle tohumlar fideye, fideler fidana/bitkiye dönüştü bahçemde.

Domatesler yeşerdi ve olgunlaşmaya başladı.

Biberler de iyi görünüyor


Büyüyen domatesleri askıya almak gerekiyordu ve öyle yaptım.

(Ara not: Fotoğraftaki sinek tuzaklarını farkettiniz mi? Ev yapımıdır, nasıl yapıldığını öğrenmek istiyorsanız buradan buyurun. Bu tuzaklar iyi hoş da yağmur yağınca doluyor; üstüne ufak bir şemsiye lazım ;)  )


Yaptık ama bahçe yine çingen çadırına benzedi.


Evet sevgili fanlar ve canlar bu işlemlerden 20-30 gün sonra kızaran domateslerin tadına bakmaya, biberleri de ilave ederek gün aşırı melemen yemeye başladık. Kendin yetiştirip, dalından da kendin koparıp yiyince pek bi datlı oluyo dememişmiydik.

Biberin küçük olduğuna bakmayın yarısını bile yiyemedim acıdan dolayı


--(0)--

Bir ara hava yine acaipleşmişti. Dolu bile yağdı. Benim KüçükBahçem'e de zarar verdi, balkabağının yaprakları delik deşik oldu. Yaprak önemli değil de fotoğraftaki kabak da zedelendi ve sonra da çürüdü. Çöpe atmak zorunda kaldım. Allah çiftçimizi yangın, dolu, sel gibi felaketlerden korusun.

Balkabağı küçücük bahçede kendine yer bulamayınca çitin üzerinden yola taştı.

Yakın çekim...
Hasar yakından daha belli oluyor değil mi?


Şimdilik haberler böyle.  Esen kalın, enseniz neden kalın?

Ö.Y. 2 Eylül 2014 @ Eskişehir









Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | ReviewSilo - Reviews for e-Shopping