Küçük Bahçemin Sonu mu Acaba?
Önünde KüçükBahçem'in bulunduğu evime tadilat gerekti. Bu işlemler yapılırken KüçükBahçem de kendine düşen nasibini aldı. Ustalar yıktı, ben her akşam yeniden kurdum. Ben temizledim onlar yeniden batırdı bahçemi...
Küçük bahçemde minik bir gezintiye var mısınız?
Her akşam işten gidince bunları sulamak, dibindeki yabancı otları sökmek büyük keyif. Hele hele dalından koparıp da taze taze yeme tadının tarifi yok. Bu işten keyif alınmasa zaten ne gereği var ki uğraşmanın...
Ekmek arası domalan mantarı
Dünyada 70 civarında türü bulunan trüf/türüf mantarları arasında kilosu yüz binlerce dolara müşteri bulan türleri de var. Burada anlattığımız mantarın kilosu senesine göre yani bulunma miktarına göre 15 TL - 50 TL arasında değişiyor. Bu sene bahar yağmurları bol yağdığı için çok bulunduğundan pazarlarda kilosunu 10 TLye kadar satın alabiliyorsunuz.
İş yerimin penceresinden...
Fotoğrafta da gördüğünüz gibi tozunu attıra attıra tarlanın bir ucundan diğer ucuna gidip gelmekte biçerdöver. Şu an ben bu satırları yazarken tarlanın yarısını biçti bile.
Bana gelince; biz eskiden (biz eskiden eskiden su içerdik testiden... he he araya espri sıkıştırayım dedim) neyse, biz eskiden iş yerimizin bahçesinde domates, biber, salatalık, kavun bile yetiştirirdik. (Bakınız --> İş yerimdeki KüçükBahçemiz, 2012 Yaz Sezonu)
Dikkatli takipçilerimin gözünden kaçmamıştır, o zamanlar odamın manzarası farklıydı şimdi daha farklı. Sebebi diğer ofise geçmiş olmam. Burada zemine biraz uzak olduğum için saksıda bir şeyler yetiştiriyorum. Zaten yukarıdaki fotoğrafın ön planında biberi, benjamini ve paşa kılıcını görüyorsunuzdur.
Evde aylardır bir türlü sürgün vermeyen paşa kılıcı buraya gelince 15 günde coştu, yanından çıkan yavrusu neredeyse boyuna ulaştı. Bunu görünce evde ne kadar dallanıp budaklanamayan salon bitkim varsa alıp geldim. Burayı sevdiler keratalar, fotoğrafta görünmeyen bir kaç tane daha var böyle. Hatta bir de saksıda çeri domatesim var. O da çiçeklenmeye başladı. Ramazan bitene kadar domates ve biberler olur inşallah. Öğlenleri dalından biber, domates yeriz biz de...
19.07.13 @ Eskişehir-Kule'den bildiriyor.
Küçükbahçem'den 2013'de ilk ürünler
Bahçenin genel durumu |
Fotoğrafın sol üst köşesinde görünen şişe sinek yakalamak için bir tuzak. Yapımını şurada anlattım. TIKLAYINIZ
İlk biberler |
İlk domatesler |
Geride bıraktığımız 3 yılda, kopardığım her bir biberi, domatesi, salatalığı, patlıcanı türüne göre ayrı ayrı tartmıştım istatistik çıkartmak için. Bu sene tartmayacağım, tartınca bereketi kaçıyor :) Koparıp koparıp yiyeceğim.
12.07.13 @ Eskişehir
Esen kalın..
KüçükBahçem'de 2013 sezonu açılışı
KüçükBahçem'e ilk fidelerimi 2010 yılı Haziran ayında dikmiştim.
Daha sonraki yıllarda da çoğunlukla kendim tohumdan yetiştirerek elde ettiğim fideleri diktim. Bu sene ise tohumla uğraşmadım. Çünkü Eskişehir'de tohumlardan fide elde etmek mevsim şartları nedeniyle kolay değil. Bir de buna göre bir düzenek, sera yapmak lazım. Onun yerine bu sene elimdeki tohumları Mayıslar'daki akrabalarımıza verdim. Onların yetiştirdiği fideleri aldım. Sakarya Vadisi'ndeki Mayıslar Köyü, mikro klima etkisi nedeniyle Eskişehir'e göre daha ılıman bir iklime sahip. Ayrıca oradakilerin işi zaten sebzecilik olduğu için işi bilen insanlar. Bu sene bu nedenle kendim uğraşmadım, hazır yetişmiş fideleri getirip diktim KüçükBahçem'e...
Önce bahçeyi çapaladım. Ardından da damlama sulama tesisatını yeniden yerleştirdim hepi topu 9 metrekarelik KüçükBahçem'e. Bu zor işte bizim ufaklıklar yardımcı olmasalardı n'apardım bilmem...
Standart olarak domates-biber-patlıcan üçlüsünden ortaya karışık bir düzenleme yaptım. Domateslerden oturak domates ve pembe domates ağırlıkta. Bir iki tane de çeri (sosyete, minik) domates var arada. Biberlerden ise çarliston (çarli de diyorlar), acı süs, kamber ve benim en çok sevdiğim jalepeno biberlerim var. Patlıcan ise tombullardan ve normal patlıcanlardan.
Bu sene hazır büyümüş fide dikmek suretiyle sezona 20-30 gün önceden girmiş oluyorum. Kendim tohumdan yetiştirmiş olsaydım bir ay kadar daha beklemem gerekecekti. Zaten Eskişehir'de yaz sezonu kısa sürüyor, hiç gereği yok vakit kaybetmenin. İnşallah hava sıcaklıkları aniden düşüş göstermez, hele hele Allah doludan korusun tüm çiftçileri...
Aşırı yağmurlar, ani soğuklar ve en kötüsü dolu yağışının bahçelere zararı olur ama hafif bir yağmur da fena olmaz hani. Hele bir de fideleri diktikten hemen sonra yağmışsa. Benim de KüçükBahçem'e can suyu oldu yağan yağmur.
Bakalım bu seneki hasılat ne kadar olacak KüçükBahçem'de? Gelişmeler yine burada...
...ilave 17 Mayıs 2013.....
Bu da damlama sisteminin çalıştığı bir andan enstantane...
ÖY 15.5.13 @ Eskişehir
güncelleme 20.5.13
KüçükBahçem'in 2012 yılı bilançosu
Kimi ne kadar ilgilendirir bilemiyorum ama ben günlük olarak mahsulümün kaydını tutuyordum. Bir mühendis olarak veri toplamak, kayıt tutmak, kıyaslama yapmak, analiz etmek gibi huylarım var işte ne yapayım...
Önünde KüçükBahçem'in bulunduğu evi aldığım seneden itibaren yani 2010'dan itibaren tutuyorum kayıtlarımı. Bu hesaba göre bu seneki (2012 yılı için yani) mahsul durumu pek iç açıcı değil. Özellikle de domatesler açısından. Ama patlıcan hasılatım iyi, %100'den fazla artış var.
Grafiğe bakıp da o küçücük, hepi topu 9 m2 olan bahçeden tonlarca ürünü nasıl kaldırmış demeyin hemen! Değerler gram bazında. Bir örnek vermek gerekirse bu seneki domates hasılatım 15 Kg'dan biraz fazla...
Grafiğe göre, domates üretimim her yıl düzenli olarak azalmış. Ben bunu Eskişehir şehir merkezine yazın geç gelmesine bağlıyorum. Domates için uygun süre bu sene daha da az sürmüştü önceki yıllara nazaran.
Biber kapasitem az çok belli 3-5 Kg. kadar.
Patlıcan kapasitem de sabit sayılır. Bu seneki rekolte artışını, geçtiğimiz sene "Bu bahçede patlıcan iyi yetişiyor hem de lezzetli oluyor" diyerek kök sayısını 3'den 5'e çıkartmama bağlıyorum.
Haa kök sayıları bu kadar, siz ne sanmıştınız ki?
Patlıcan her sene 3-5 kök, biber 5-8 kök, domates ise 8-12 kök kadar. E n'apayım bahçeye sığmıyor ki zaten. Bu kadar küçük, saksılar hariç 9m2 (Dokuz metrekare) bir bahçe için aslında hiç de fena sayılmaz hani... Daha burada yazmadığım, grafikte göstermediğim, altın çilek, peppino, çilek, salatalık üretimim de var. Marul, maydanoz, dere otu, naneden hiç bahsetmiyorum bile. Kapı önünde ayaküstü atıştırdıklarımız, mangalın üzerine taze taze koparıp attıklarımız, salatalarına katsınlar diye komşularımıza ikram ettiklerimiz de kayıt dışı bu arada...
Başta da yazdım ya bu değerler kimin işine niçin yarasın diye. Olsun ben kayda gireyim de; en azından aradığım zaman elimin altında olsun, blogumda yazılı bulunsun...
Bu sene 2013 yılında daha bol ürün alırız inşallah.
Kalın sağlıcakla.
ÖY, 15 Ocak 2013 @ Eskişehir
Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.
Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.
Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-